Araba Sevdası Özet ve İncelemesi

Araba Sevdası Eserinin Yazarı: Recaizade Mahmut Ekrem.
Araba Sevdası Eserinin Türü: Roman.
Araba Sevdası Eserinin Kişileri: Bihruz Bey, Periveş, Keşfi Bey…

Araba Sevdası Eserinin İncelemesi

Edebiyatımızda resimlenmiş (ressam Halil Paşa’nın kalemi ile) ilk romandır. Romanın ikinci adı Bihruz Bey’in Âşıklığı’dır. Bazı eleştirmenlerce Türk edebiyatında ilk realist roman sayılan “Araba Sevdası” adlı eserde Bihruz Bey adli mirasyedi gencin hayatı etrafında yanlış Batılılaşma konusu işlenir.

Araba Sevdası Özet

[…Bir paşanın nazlı büyütülmüş oğlu olan Bihruz Bey, babası Anadolu’da valiliklerde bulunduğu için iyi bir tahsil ve terbiye görmemiş, yirmi dört yaşında bir gençtir. Özel hocalardan Fransızca ders almış fakat onu da becerememiştir. Babası ölünce annesiyle kendisine yirmi sekiz bin liralık bir miras kalır. O zamana göre büyük bir servet olan bu parayı yemekle bitip tükenmez zanneder. Yazları Çamlıca’da, kışın Süleymaniye’de otururlar. Bihruz’un bütün merakı zarif faytonuyla gezinti yerlerinde dolaşıp kendini göstermek, herkesten daha şık giyinmeye çalışmak, Türkçe cümleler arasında Fransızca kelimeler kullanmak, berber, kunduracı, terzi ve garson gibi halk tabakasından insanlarla, özellikle Fransızca bilmeyenlerle Fransızca konuşmaktır. Böylece Batılı olduğunu, alafrangalaştığını göstermek ister. Çalışmakta olduğu Kalem’e ise arada sırada uğrar. Bir gün arabasıyla Çamlıca’da dolaşırken, güzel bir landoda çok güzel bir kadına rastlar. Bir anda ona aşık olur. Kıza çiçekler verir, ertesi hafta arabasına bir mektup atar. Fakat o günden sonra kadını bir daha göremez. Onu çok yüksek bir aileden veya Parisli, araba, konak ve uşak sahibi bir kadın zanneder. Bir yığın hayale kapılır. Halbuki bu, Periveş adlı kötü bir kadındır. Bihruz Bey’in, Kalem’den Keşfi Bey adında bir arkadaşı vardır. Yalancılığı ile ünlü bir adam olan Keşfi Bey, kızdan haber alamadığı için çok üzülen Bihruz’a Periveş’in öldüğünü söyler. Delikanlı büyük bir acıya düşer, yemeden içmeden kesilir. Evini ve annesini ihmal etmeye başlar. Sevgilisinin mezarının nerede olduğunu bile bilmemektedir. Bu arada artık serveti de tükenmeye başlamıştır. Bir ramazan akşamı Şehzadebaşı’nda dolaşırken, Periveş’e çok benzeyen bir kıza tesadüf eder. Onu, sevgilisinin kız kardeşi zannederek yanına gider, Periveş’in mezarını sorar. Kızın alaylı kahkahaları arasında karşısındakinin Periveş olduğunu öğrenir. Fakat Periveş öyle sandığı gibi yüksek bir aileden değil, aksine bir sokak kadınıdır. Başından beri Periveş kadar ilgisini çekmiş olan fayton da Periveş’in değildir. Kiralanmıştır. Böylece ikinci bir hayal kırıklığına uğrar. Periveş’le yanındaki Çengi hanımın hakaretleri ve gülüşmeleri arasında oradan uzaklaşır…]

Araba Sevdası Kısa Özet

Bihruz Bey, şımarık büyütülmüş ve Batılılaşmayı yanlış anlamış bir gençtir. Yarım yamalak Fransızcası, şık giysileri ve güzel arabalarıyla kendini Batılı sanmaktadır. Hocasından öğrendiği kelimelerle Fransızca konuşmaya çalışır. Gösteriş için cebinde Fransızca dergiler taşır.
Babası ölünce ona büyük bir miras kalır. O da kendisine kalan mirasla gezip tozar. Bir gün Çamlıca’da rastladığı Periveş’e tutulur. Onu kibar bir aile kızı zanneder. Her gün Çamlıca’ya gidip kızı görmek ister, bir defasında kıza bir mektup verir ancak kızı bir daha göremez. Arkadaşı Keşfi Bey, şakayla onu tanıdığını ve bir süre önce öldüğünü ve kızın bir de ablası olduğunu söyler. Bihruz Bey, uzun bir süre kendini üzüntüden kurtaramaz. Şehzadebaşı’nda bir gün âşık olduğu kıza rastlar ama onu ablası zannetmektedir. Kıza üzüntülerini bildirir ve kardeşinin mezarını sorar. Kız ona kardeşinin olmadığını söyler ve onunla alay eder. Bihruz Bey karşısındakinin Periveş olduğunu, Periveş’in de kötü meşrepli bir kadın olduğunu anlayınca hayal kırıklığına uğrar ve düştüğü durumlardan çok utanarak uzaklaşır.

1 Yorum

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.