İlk şiiri olan “Mazideki Aşk İçin Sana” 1912’de Rübab dergisinde yayımlanmıştır. 1914’te Hakkı Tahsin, Selahattin Enis ve Orhan Seyfi Orhon ile beraber “Nayiler” adlı bir toplulukta yer almıştır. “Nedim” adlı haftalık bir dergi çıkarmıştır.
1917’de Ziya Gökalp’in etkisiyle hece ölçüsüyle yazmaya başlamıştır. Hem hecenin hem de aruzun yaşatılması gerektiğini düşünen Halit Fahri Ozansoy, hece ölçüsüylearuz ölçüsü arasında kararsız kalır, Yusuf Ziya Ortaç bu nedenle ona yüklenir.
“Aruza Veda” adlı şiiriyle aruz ölçüsünden ayrılışın iç burukluğunu ortaya koyar, hece ölçüsünü “Aruza Veda” şiirinden sonra kullanmaya başlar. Şiirlerinde dörtlükten sone’ye kadar birçok biçimi kullanmıştır.
Şiirlerinde genellikle egzotik sahnelere, hüzün ve melankoli gibi bireysel duygulara, aşk ve ölüm temalarına yer vermiştir. Bireysel, egzotik temaları karamsar duygularla dile getirmiştir. 1922’de yayımladığı “Gülistan ve Harabeler” kitabında ‘Gülistan‘ ile geleceği, ‘Harabe‘ ile vatanın içinde bulunduğu durumu anlatmıştır.
Aruz ölçüsüyle yazdığı Baykuş isimli şiirle adını duyurmuştur.