Dünyadaki her dilin kendine has sesleri, yapısı ve özellikleri vardır. Ayrıca kullanıldıkça ve geliştikçe her dilin bünyesinde bir takım ses olayları (ses düşmesi, ses türemesi, ses değişmesi, ses benzeşmesi vs.) oluşur. Dünyanın en köklü dillerinden olan Türk dilinin de kendine has özellikleri vardır.
Dil, sürekli bir evrim içindedir. Kimi sözcükler tarih sahnesinden çekilir, ihtiyaçlar yeni sözcükler doğurur. Her dil içinde tarihî, toplumsal, kültürel vs. nedenlerle farklılıklar oluşur. Bu farklılıklar dili, kimi zaman birbirine yakın (şive), kimi zaman da birbirinden uzak (lehçe) birtakım kollara ayırır.
Bir dilin, yazılı metinlerle takip edilemeyen dönemde ayrılmış kollarıdır. Lehçeler ana dilden büyük farklılık gösterir. Türkçenin lehçeleri şunlardır:
Bir dilin, yazılı metinlerle takip edilebilen dönemde ayrılmış kollarıdır. Şiveler, ana dilden ve birbirlerinden çok büyük farklılık göstermez. Ortak sözcük sayısı lehçeye oranla fazladır. Sözcüklerin uğradığı değişim belli bir gayretle anlaşılabilir. Türkçenin başlıca şiveleri şunlardır:
Belli bir coğrafyada konuşulan şivenin sınırları içindeki yöresel söyleyiş farklılıklarıdır. Türkiye Türkçesi bünyesinde pek çok ağız konuşulur: İstanbul ağzı, Adana ağzı, Erzurum ağzı, Aydın ağzı, Trabzon ağzı, Rumeli ağzı vs.
Belli sınırlar içinde konuşulan ağızlardan birinin, ortak yazı dili olarak kullanılmasıdır. Çerçevesi kurallarla belirlenmiş bir dildir. Kolay kolay değişime uğramaz. Ülkedeki ağızlardan da yaralanır ve onları da birbirine yaklaştırır. Türkiye Türkçesinin yazı dili İstanbul ağzına dayanır.
Günlük hayatta, diğer insanlarla iletişim kurmak için konuşurken kullandığımız dil konuşma dilidir. Doğal ve akıcıdır. Yüz ifadeleri, el – kol hareketleri ve tonlamalarla desteklenebildiğinden, etkilidir. Yazı dilinde uygulanmak zorunda olan kurallar, konuşma dilinde çoğu zaman uygulanmaz. Yazı diline göre daha eskidir. Yazı dili, dilin bütün özelliklerini yansıtmazken konuşma dili yansıtır.
Toplumun belirli bir kesiminin kendi aralarında anlaşmak için oluşturduğu bir tür dildir. Eski kelimelerden yararlanarak, dildeki kelimelere yeni anlamlar vererek ya da kimi kelimeleri değiştirerek oluşturulur.
Keriz, aynasızı iplemiyor.
Bizim ordinaryüs yine nalları dikmiş.
Zaten kaç gündür yolsuzuz, bir de akbaba önümüze peçeteleri uzattı.
Bu cümleleri dışarıdan birinin anlaması pek kolay değildir. Bu cümlelerle kastedilen anlam yaklaşık olarak şöyledir:
Aptal, polisi önemsemiyor.
Bizim yıllanmış öğrenci arkadaş yine sınıfta kalmış.
Zaten kaç gündür, işimiz iyi gitmiyor, bir de trafik polisi ceza makbuzlarını uzattı.
UYARI! Jargon ile argo aynı şey değildir. Jargon, Aynı meslek veya topluluktaki insanların ortak dilden ayrı olarak kullandıkları özel dil veya söz dağarcığıdır. Tıp jargonu, askerlik jargonu vs.
Batı EdebiyatıYUNAN EDEBİYATIALMAN EDEBİYATIAMERİKAN EDEBİYATIİSPANYOL EDEBİYATIRUS EDEBİYATI Batı edebiyatının kökenleri Antik Yunan ve Roma'ya dayanır.…
Yazıdaki Başlıklarİnce Memed Konusuİnce Memed Karakterlerİnce Memed Özetİnce Memed 1 2 3 4 Özetİnce Memed…
Kemal Tahir Devlet Ana KonusuDevlet Ana Türü Nedir?Devlet Ana ÖzetDevlet Ana Romanının İncelemesiDevlet Ana Kimin…
Yazıdaki BaşlıklarKürk Mantolu Madonna KonusuKürk Mantolu Madonna TürüKürk Mantolu Madonna KarakterleriKürk Mantolu Madonna ÖzetKürk Mantolu…
Yazıdaki BaşlıklarKuyucaklı Yusuf KonusuKuyucaklı Yusuf Karakterler ve KahramanlarıKuyucaklı Yusuf Özet UzunKuyucaklı Yusuf Roman AnaliziKuyucaklı Yusuf…
Yazıdaki Başlıklar Fatih Harbiye KonusuFatih Harbiye KarakterleriFatih Harbiye ÖzetFatih Harbiye Kısa ÖzetNeriman Hangi Romanın Kahramanı?Fatih…