Mai ve Siyah Özet ve İncelemesi

Mai ve Siyah eserinin yazarı: Halit Ziya Uşaklıgil

Mai ve Siyah eserinin türü: Roman

Mai ve Siyah eserinin karakterleri: Ahmet Cemil Romanın başkahramanıdır. Yirmili yaşlarda duygusal, genç bir şairdir. Lamia: Hüseyin Nazmi’nin kız kardeşi, Ahmet Cemil’in aşık olduğu kızdır. Hüseyin Nazmi: Ahmet Cemil’in en yakın arkadaşıdır. İkbal: Ahmet Cemil’in kız kardeşidir. Raci: Mir’at-ı Şuun gazetesinin yazarlarındandır. Eski edebiyat taraftarı, yeni edebiyat karşıtı biridir. Vehbi: İkbal’in eşidir, Mir’at-ı Şuun gazetesinin sahibi Tevfik Efendi’nin oğludur. Ahmet Şekip, Ahmet Şevki, Hüseyin Baha, Sait, Saip romanın diğer kişileridir.
Mai ve Siyah Eserinin Özellikleri: Halit Ziya Uşaklıgil’in roman türündeki önemli eseridir. Roman, Batılı tekniklere uygun olarak yazılmış bir romandır. Romanın başkahramanı Ahmet Cemil, Servetifünun neslinin sembolüdür. Servetifünun neslini anlattığı için bir “nesil romanı”dır. Tezatlar üzerine kurulmuş olan Mai ve Siyah adlı eserinde, “mai” hayalleri, “siyah” ise gerçekleri temsil eder. Böylece hayal-hakikat çatışması, okuyucuyu devrin romantizmden realizme geçiş sancılarıyla bir roman atmosferi içinde yeniden karşılaştırır. Roman, “mai”den “siyah”a yani hayalden gerçeğe dönüşerek tamamlanır.

Mai ve Siyah Özet

…Ahmet Cemil Mülkiye de okur. Babası öldüğü için annesi ve kız kardeşine o bakar. Akşamları, okuldan sonra, kitapçılara polisiye hikayeler çevirir. Aslında edebiyatı sever fakat bu tür işler onu açmaz. Ama geçinebilmek için çalışmak zorundadır. Ayrıca, zengin aile çocuklarına özel dersler verir. Onların türlü kaprisleri, şımarık tavırları kendisini sıkar. Çaresizlik içinde kıvranır. Arkadaşları, Mir’at-ı Şuun gazetesine başvurmasını öğütlerler. Gazeteye bir roman çeviricisi aranmaktadır. Ahmet Cemil, işe başlar, durumu biraz düzelir. Bu arada Mülkiye sınavlarına da girerek okulu bitirir. Amacı edebiyat alanında ün elde etmektir. Bunun için, boş zamanlarında özenle bir esere çalışır. Tatlı hülyalar kurar. Gazetenin başyazarı Ali Şekip ile okuldan arkadaşı Hüseyin Nazmi, onun en sevdiği kişilerdir. Ahmet Cemil, Hüseyin Nazmi’nin kız kardeşi Lamia’yı bir kez görmüş ve gönlünü ona kaptırmıştır. Bir gün gazetenin sahibi ölür. Yerine oğlu Vehbi Efendi geçer. Ahmet Cemil’in kız kardeşi ile evlenir. Sonuç hiç de iç açıcı değildir. Kaba ve bencil bir adam olan Vehbi Efendi sık sık karısını döver. Bir keresinde karnına tekme atar. Karısı hastalanır ve çocuğunu düşürür. Ahmet Cemil dayanamaz, kız kardeşini evine getirir. Ona özenle bakar fakat kadıncağız çok hırpalandığından bir süre sonra ölür. Vehbi Efendi de Ahmet Cemil’i gazeteden koyar. Zengin bir ailenin oğlu olan Hüseyin Nazmi, dışişlerinde iyi bir görev alarak Avrupa’ya gitmeye hazırlanır. Her zaman oturdukları kahvede arkadaşına bu müjdeyi verir. Ayrıca, kız kardeşi Lamia’nın da bir subayla nişanlandığını söyler. Lamia’yı içten içe seven Ahmet Cemil bu habere çok üzülür. Çünkü onunla evlenmeyi tasarlamaktadır. Bütün bu acı olaylar Ahmet Cemil’i sarsar. Yıkılmasına yol açar. Üzerine titrediği eserini bir bunalım anında ocağa atıp yakar. Gereken makamlara başvurarak uzak bir yerde kaymakamlık alır. Annesiyle İstanbul’dan ayrılır…

Mai ve Siyah Eseri İncelemesi

“… Eser ana çizgileriyle realist olmakla birlikte, asıl kahraman Ahmet Cemil romantiktir. Ahmet Cemil hiç kuşkusuz bir insan olarak tasvir edilmiştir, bu yüzden biraz sönüktür, onun yanındaki öbür insanlara ise, yazar, imtiyazlı bir işlem yapmadığı içindir ki, onlar daha canlıdırlar. (…) Yazar, romantizmin etkisiyle, kimi yerlerde kendi kişiliğini gizlememiş, hatta bir yerde eserin kahramanına seslenmiştir. Eserin kimi vak’alarında Ahmet Mithat Efendi’nin Felâtun Bey ile Râkım Efendi romanının izleri vardır.” (Cevdet Kudret Solok) ” Mai ve Siyah’ın belirgin özellikleri şöyle saptanabilir:

1- Geniş bir yaşam kesitine açılmamasına karşın konuların geçtiği çevre ve insanlar gerçeğe aykırı değildir. Yazar; okul, basımevi, gazete, kitabevlerinden oluşan Babıâli gerçek niteliklerinden saptırmadan vermeye çalışır.

2- Kişilerin çizimiııde, görünen yönlerinin belirtilmesinden çok, karakterleri ve iç dünyalarının yansıtılması eğilimi ağır basar.

3- Önem verdiği kişileri uzun ruhsal çözümlemeler yaparak yansıtmayı amaçlar. Diyaloga ender olarak rastlanır. Onlar da genellikle uzundur. Doğal konuşma durumlarını aşarlar.

4- Yer yer Halit Ziya Uşaklıgil’in Mensur Şiirleri’nde görülen şairanelik egemen olmasına karşılık betimlemelerde yansıtılmak istenen çevrelerin gerçeğinden uzaklaşılmaz.

5- Kimi bölümlerde Ahmet Cemil’in uzun konuşmaları dil, üslup, şiir konularında gereksiz görülebilecek bilgilerle donatılmalarına karşın, yazar, romanın akışını bozacak ayrıntılara girmekten çekinir.

6- 1938’den sonraki basımlarında, dili, yazar tarafından sadeleştirilmeden önce ikili, üçlü tamlamalar pek çoktur.” (Şükran Kurdakul)

Halit Ziya Uşaklıgil’in Mai ve Siyah Hakkındaki Görüşleri

“O zamanın hayatından, idaresinden, memlekette teneffüs edilen zehirle dolu havadan muzdarip, mariz bir genç, hülâsa devrin bütün hayalperest yeni nesli gibi bir bedbaht tasvir etmek istedim ki ruhunun bütün acılarını haykırsın, coşkun bir delilikle çırpınsın ve bütün emelleri parmaklarının arasından kaçan gölgeler gibi silinip uçunca, o da gidip kendisini ölmek için saklanan biri gibi, karanlık bir köşeye atsın. Bu gençte bir aşk yıldızı, bir de sanat hülyası olacaktı ve bunların arasında bir sarhoş gibi yıkıla yıkıla, o duvardan bu duvara çarpa çarpa geçip gidecek, nihayet bir kovukta sinip can verecekti. Mai hülyalar içinde yaşamak için yaratılmışken siyah bir uçuruma yuvarlanacaktı.” (Halit Ziya Uşaklıgil)

3 Yorum

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.