Servetifünun Edebiyatının Oluşumu

Servetifünun Edebiyatının Oluşumu
1- Servetifünun edebiyatı ”Edebiyatıcedide” olarak da bilinir. 1896’da Tevfik Fikret’in Ahmet İhsan Tokgöz tarafından çıkarılan ve bilim dergisi olan Servetifünun dergisinin yönetimini üstlenmesiyle oluşan topluluk 1901’de dağılmıştır. Hüsyeyin Cahit Yalçın’ın dergide yayımlanan ”Edebiyat Ve Hukuk” adlı makalesinde geçen ”Fakat bir gün geldi ki 1789 idaresiyle Fransa’da talâk teessüs etti” cümlesi Fransız İhtilâli’ni anıştırıyor gerekçesiyle degi, II. Abdülhamit sıkıdenetimince (sansürünce) kapatıldı. (16 Ekim 1901)
2- Servetifünun edebiyatının oluşumunda Recaizâde Mahmut Ekrem etkili olmuıştur. Abdülhak Hamit Tarhan’ın da Servetifünuncular üzerinde büyük etkisi vardır.
3- Servetifünun edebiyatının kapsadığı dönem ”baskı, istibdat dönemi” olarak da bilinir. Bu dönem sanatçıları siyasi şartların ağırlığı nedeniyle siyasal ve toplumsal konulardan uzak durmuştur. Servetifünun sanatçıları, Yeni Zelanda’ya gitmeyi düşünmüşler, buna fırsat bulamayınca Manisa’nın bir köyünde Hüseyin Cahit’e ait bir çiftlikte yaşamayı planlamışlardır.
4- Halktan kopuk olma ve ağır bir dil kullanma Servetifünun sanatçılarının en çok eleştirilen yönleri olmuştur. Bu dönem sanatçıları tamamıyla Batı kültürünü ve edebiyatını örnek almıştır. Servetifünun sanatçılarının oluşturduğu edebiyat ”salon edebiyatı” olarak da nitelendirilmiştir. Sanatçılar bir yüksek zümre edebiyatı, aydın edebiyatı oluşturmuşlardır.

Göz için uyak ve kulak için uyak (Abes-Muktabes) tartışması
Servetifünun döneminde Hasan Asaf adında bir genç şair, dergide yayımladığı bir şiirinde, abes ile muktabes’i kafiye yaptı:

Zerre-i nurundan iken muktebes
Mihr ü mehe etmek işâret abes.

Şiirdeki ”abes sözcüğündeki ”s” ünsüzünün yazılışı ile ”muktebes” sözcüğündeki ”s” ünsüzünün yazılışı Arap alfabesinde aynı değildir; Arap dilinde bu iki sesin boğumlama noktaları da ayrıdır. ”abes” ”se” ile ”muktebes” ise ”sin” ile yazılır. Bu nedenle de Arap şiirinde bu iki sözcükle uyak kurulamaz. Oysa bu iki ”s” ünsüzünün Türkçede boğumlama noktaları aynı yerdedir. Bunun üzerine Servetifünun dergisi şairleri ile Malümat dergisi şairleri arasında kulak kafiyesi- göz kafiyesi tartışması başladı. Servet-i Fünuncular, Recaizade Mahmut Ekrem’in öncülüğünde kültür şiirimizdeki uyak uygulamasını Türkçeleştirdi; uyağın, Halk şiirindeki gibi göze göre değil, kulağa göre düzenlenmesini benimsediler. Böylece belki de ilk olarak, Halk edebiyatı, aydınların edebiyatına örnek oldu.

Lisans Yerleştirme Sınavının Edebiyat basamağında ServetiFünun hakkında 1 soru çıkmaktadır.

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.