Servet-i Fünun (Edebiyat-ı Cedide) Edebiyatı Sanatçıları ve Eserleri

Servet-i Fünun Edebiyatı Sanatçıları

  • TEVFİK FİKRET (1867-1915)
  • HALİT ZİYA UŞAKLIGİL (1866-1945)
  • CENAP ŞAHABETTİN (1870-1934)
  • MEHMET RAUF (1876-1931)
  • MEHMET AKİF ERSOY (1873-1936)
  • HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR (1864-1944)
  • AHMET RASİM (1865-1932)
  • HÜSEYİN CAHİT YALÇIN (1874-1957)

TEVFİK FİKRET (1867-1915)

Gençlik döneminde Divan edebiyatının etkisiyle şiirler yazan Tevfik Fikret, Servet-i Fünun döneminde, bireysel duyarlıkların ozanıdır. Ancak, bu dönemdeki kimi şiirlerinde bile (Balıkçılar, Hasta Çocuk, Ramazan Sadakası…) geleceğin “toplumcu-yenilikçi” Tevfik Fikret’ini müjdeleyen söyleyişler görülür. Tevfik Fikret’e edebiyatımızdaki asıl yerini kazandıran dönem ise, Servet-i Fünun’un kapatılışından sonra yenilikçi, toplumcu, mücadeleci bir ozan olarak ürünler verdiği dönemdir. Bu dönem şiirlerinde, “özgürlük, insanlık, yurt ve ulus sevgisi, uygarlık, ilerleme özlemi” geniş yer tutar: Sabah Olursa, Tarih-i Kadim, Millet Şarkısı, Rubab’ın Cevabı, Han-ı Yağma… Tevfik Fikret; baskıya, zulme karşı çıkan, “hak bellediği yolda yalnız giden”, tutarlı ve örnek kişiliğiyle etkisi günümüze kadar süren büyük bir sanatçıdır. Türkçeyi aruz ölçüsüne büyük bir ustalıkla uydurmuş, nazmı nesre yaklaştırmış, şiirin biçiminde ve söylenişinde yenilikler yapmıştır. Kimi şiirlerinde parnasizm akımının etkisi görülür.

Tevfik Fikret Eserleri

Rubab-ı Şikeste (Servet-i Fünun dönemi şiirleri); Haluk’un Defteri, Rubab’ın Cevabı, Tarih-i Kadim ve hece ölçüsüyle yazılmış öğretici çocuk şiirlerinden oluşan Şermin.

CENAP ŞAHABETTİN (1870-1934)

Servet-i Fünun edebiyatının ikinci önemli ozanıdır. Sembolist tarzda yazdığı şiirleriyle tanınmıştır. “Edebiyatta güzellikten başka gaye tanımam.” görüşünü ve dilin sadeleşmesine karşı olan tutumunu yaşamının sonuna kadar sürdürmüştür. Şiirlerinde yeni mecazlar ve duyulmamış semboller kullanmıştır.

Cenap Şahabettin Eserleri

Şiirleri kitap halinde basılmamıştır. Hac Yolunda, Avrupa Mektupları (gezi notları); Evrak-ı Eyyâm (söyleşi); Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh (makaleler); Tiryaki Sözleri (özdeyişler); Körebe (tiyatro)…

HALİT ZİYA UŞAKLIGİL (1866-1945)

Servet-i Fünun edebiyatının önemli öykücüsü ve romancısıdır. Modern romancılığımızın öncüsüdür. Realist romanın batılı ölçülere uygun ilk başarılı örneklerini o vermiştir. Yapıtlarında, alışılmışın dışında, Fransızca cümle yapısını andıran yeni bir sözdizimi görülür. Romanlarında, aydın kişilerle zengin çevrelerin yaşamını başarıyla yansıtan Halit Ziya Uşaklıgil, öykülerinde daha çok halktan sayılabilecek kişilerin (halayık, dadı, bahçıvan…) yaşamını işlemiştir.

Halit Ziya Uşaklıgil Eserleri

Nemide, Bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekâsı, Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar (roman); Bir Yazın Tarihi, Solgun Demet, Bir Hikâye-i Sevda, Aşka Dair, Kadın Pençesi (öykü); Kırk Yıl, Saray ve Ötesi, Bir Acı Hikâye (anı); Sanata Dair I-II-III (deneme); Mensur Şiirler, Mezardan Sesler (mensur şiir)…

MEHMET RAUF (1875-1931)

Halit Ziya Uşaklıgil’in etkisinde kalmıştır. Edebiyatımızdaki ününü ilk ruh çözümlemesi romanı (psikolojik roman) kabul edilen Eylül romanı ile kazanmıştır. Öbür yapıtlarında aynı başarıyı elde edememiştir. Mensur şiir türünün ilk örneklerini vererek bu türün yayılıp tanınmasını sağlamıştır.

Mehmet Rauf Eserleri

Eylül, Ferdâ-yı Garam, Genç Kız Kalbi (roman); Siyah İnciler (mensur şiir); Pençe, Cidal, Sansar (tiyatro).

HÜSEYİN CAHİT YALÇIN (1874-1957)

Gözleme dayalı gerçekçi öykü ve romanları yanında gazeteciliği ile de tanınmış bir yazardır. Dili oldukça sade, anlatımı süsten ve özentiden uzaktır. Özlü ve etkileyici bir anlatımı vardır.

Hüseyin Cahit Yalçın Eserleri

Nadide, Hayal İçinde (roman); Hayat-ı Muhayyel, Hayat-ı Hakikiye Sahneleri, Niçin Aldatırlarmış? (öykü); Kavgalarım (eleştiri); Edebi Hatıralar, Malta Adasında (anı)…

SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİNDE BAĞIMSIZLAR

Tanzimat döneminde Ahmet Mithat Efendi’nin başlattığı “halk için sanat” anlayışını, Servet-i Fünun döneminde sürdüren bağımsız sanatçılar vardır. Bunlar, İstanbul halkının yaşam özelliklerini ve düşüncelerini sade bir dille yansıtarak geniş bir okuyucu kitlesine seslenmişlerdir. Bu yazarların en önemlileri Hüseyin Rahmi Gürpınar ile Ahmet Rasim‘dir.

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR (1864-1944)

Servet-i Fünuncularla çağdaş olmasına karşın Ahmet Mithat Efendi’nin geleneğini sürdürerek “halk için sanat” anlayışıyla yazdığı romanlarıyla tanınmıştır. Realizmin ve natüralizmin etkileri görülen bu romanlarda eski İstanbul’un mahalle yaşamı, insanların düşünceleri, inançları, düşünme biçimleri kendi konuşma özellikleriyle yansıtılır. Boş inançlar, asılsız söylentiler eleştirilir. Böylece, edebiyat vasıtasıyla halkın eğitimi gerçekleştirilmek istenir. Yapıtlarını konuşma diliyle ve yalın bir anlatımla yazmıştır.

Hüseyin Rahmi Gürpınar Eserleri

Şık, Şıpsevdi, Hakka Sığındık, Mürebbiye, Kaynanam Nasıl Kudurdu?, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, Ben Deli miyim?, Gulyabani, Utanmaz Adam (roman)…

AHMET RASİM (1865-1932)

Ramazanlarıyla, bayramlarıyla, sokak satıcılarıyla eski İstanbul yaşamını anı ve fıkralarında işleyen Ahmet Rasim, halkın kolayca okuyup zevk alacağı ürünler vermiştir. Edebiyat aracılığıyla halkı eğitmeyi amaçlayan bir yazar olarak Ahmet Mithat Efendi’nin geleneğini sürdürür. Üçer beşer sözcüklü kısa, hareketli, canlı cümleleriyle döneminin dil ve anlatımından oldukça farklı özellikler gösterir.

Ahmet Rasim Eserleri

Çeşitli konularda yazılmış yüz kadar yapıtı vardır. Şehir Mektupları, Eşkal-i Zaman, Gülüp Ağladıklarım (fıkra); Gecelerim, Falaka (anı); İlk Büyük Muharrirlerden Şinasi (monografi)…

ALİ EKREM BOLAYIR (1867-1937)

Namık Kemal’in oğlu. Sarayda 18 yıl mabeyn kâtipliği, sonra Kudüs mutasarrıflığı; Beyrut ve Akdeniz Adaları valiliği, üniversitede hocalık yaptı. Şair ve yazar olarak pek etkili olamamıştır. Tevfik Fikret’le çatışmıştır. Hece ölçüsünü ilk deneyenlerdendir; ama bunda da başarılı olamamıştır. Servet-i Fünun dergisinde birçok şiiri ve yazısı yayımlanmıştır. Sonraları Servet-i Fünun dergisine karşı olan Musavver Malumat dergisinde yazmıştır. Yunan savaşı (1897) sırasında yazdığı “Vasiyet” adlı şiiri ünlüdür.

SÜLEYMAN NAZİF (1869-1927)

Diyarbakır doğumlu. Tarihçi Sait Paşa’nın oğludur. Basra, Kastamonu, Trabzon, Musul, Bağdat valiliklerinde bulundu. Devlet görevinden ayrılarak yazarlığı seçti. İstanbul’un işgali üzerine (1919) “Kara Bir Gün” başlıklı yazıyı yazdı (Hadisat gazetesinde). Bunun üzerine işgal güçlerince Malta’ya sürüldü. Süleyman Nazif’in, Osmanlı düzyazı anlayışıyla yazdığı tarih, eleştiri, anı türünde yazıları vardır. Şiirlerinde de Namık Kemal etkisi ve coşkusu sezilir. Osmanlılığın tutucu bir taraftarıdır. Gizli Figanlar, Batarya ile Ateş, Firak-ı Irak, Malta Geceleri… yapıtlarından birkaçıdır.

CELÂL SÂHİR (1883-1935)

Annesi de şairdir. Küçük yaşta şiirler yazmaya başladı. İlk şiiri Servet-i Fünun’da yayımlandı. Bundan sonra Sâhir (büyücü) takma adını kullanarak, genellikle aşk şiirleri yazdı. Beyaz Gölgeler, Buhran gibi yapıtları vardır.

AHMET HİKMET MÜFTÜOĞLU (1870-1927)

Öykü ve roman yazarıdır. İlk ürünleri Servet-i Fünun dergisinde yayımlanmıştır. 1908’den sonra yeni Lisan ve Türkçülük akımlarını benimsemiş Türk Yurdu dergisinin ve Türk Derneği’nin kurucuları arasında yer almıştır. Yazarlığı Servet-i Fünun dönemi ve Milli Edebiyat döneminde birbirinden farklı iki çizgide sürmüştür. Haristan ve Gülistan, Çağlayanlar (öykü), Gönül Hanım (roman) yapıtlarından birkaçıdır.

2 Yorum

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.